Where there is great love, there are always wishes. Büyük aşkın olduğu yerde her zaman dilekler vardır.
Only solitary men know the full joys of frienship. Others have their family but to a solitary and an exile, his friends are everything. Sadece yalnız insanlar, frienshipin tüm zevklerini bilirler. Diğerlerinin aileleri var, yalnız ve sürgün için, arkadaşları her şeydir.
Some memories are realities, and are better than anything that can ever happen to one again. Bazı hatıralar gerçeklerdir ve tekrar yaşanabilecek her şeyden daha iyidir.
There are some things you learn best in calm, and some in storm. Sakinlikte en iyi öğrendiğiniz, bazıları fırtınada öğrendiğiniz şeyler var.
She used to drag her mattress besider her low window and lie awake for a long while, vibrating with excitement, as a machine vibrates from speed. Life rushed in upon her through that window - or so it seemed. In reality, of course, life rushes from within, not from without. There is no work of art so big or so beautiful that is was not once all contained in some youthful body, like this one which lay on the floor in the moonlight, pulsing with ardor and anticipation. Bir makineyi hızdan titreştiği için, yatağını alçak penceresini aşağı çeker ve uzun süre uyanık kalır, heyecanla titrer. Hayat o pencereden içeri girdi - ya da öyle görünüyordu. Gerçekte, elbette, hayat içten değil, içten acele eder. O kadar büyük ya da o kadar güzel bir sanat eseri yok ki, bir zamanlar bazı gençlik bedenlerinde bulunmuyordu, bunun gibi ay ışığında zeminde durdu, koku ve beklentiyle nabzı attı.
I like trees because they seem more resigned to the way they have to live than other things do. Ağaçları severim çünkü yaşamaları için diğerlerinden daha fazla istifa etmiş görünüyorlar.
Winter lies too long in country towns hangs on until it is stale and shabby, old and sullen. Kış, ülke kasabalarında bayat ve perişan, yaşlı ve suratsız kalana kadar çok uzun yatıyor.
The dead might as well try to speak to the living as the old to the young. Ölüler de yaşlılarla gençlerle yaşayanlar arasında konuşmaya çalışabilir.
No one can build his security upon the nobleness of another person. Kimse güvenliğini başka bir kimsenin soyluluğuna dayanamaz.
by Willa Cather (Türkçe çeviriler bilgisayar tarafından yapılmıştır.)
İngilizce Özlü Sözler
Tanınmış kişiliklerden İngilize sözler ve Türkçe karşılıkları.