When I`m working on a problem, I never think about beauty. I think only how to solve the problem. But when I have finished, if the solution is not beautiful, I know it is wrong. Bir sorun üzerinde çalışırken, güzelliği asla düşünmem. Ben sadece sorunun nasıl çözüleceğini düşünüyorum. Ama işim bittiğinde, çözüm güzel değilse, yanlış olduğunu biliyorum.
There is nothing in a caterpillar that tells you it`s going to be a butterfly. Bir tırtılda kelebek olacağını söyleyen hiçbir şey yok.
God, to me, it seems, is a verb, not a noun, proper or improper. Tanrım, bana göre, bir isim değil, uygun veya uygunsuz bir fiil.
You can never learn less, you can only learn more. Asla daha az öğrenemezsin, sadece daha fazla öğrenebilirsin
By and large, I seem to have made more mistakes than any others of whom I know, but have learned thereby to make ever swifter acknowledgment of the errors and thereafter immediately set about to deal more effectively with the truths disclosed by the acknowledgment of erroneous assumptions. Genel olarak, tanıdığım herkesten daha fazla hata yapmış gibi görünüyorum, ancak bu sayede hataları daha iyi bir şekilde onaylamayı ve daha sonra da yanlış varsayımların onaylanması ile açıklanan gerçeklerle daha etkin bir şekilde başa çıkmayı planlamıştım. .
Dare to be naive. Saf olmaya cesaret.
The end move in politics is always to pick up a gun. Politikadaki son hamle daima silah almaktır.
Sometimes I think we`re alone. Sometimes I think we`re not. In either case, the thought is staggering. Bazen yalnız olduğumuzu düşünüyorum. Bazen öyle olmadığını düşünüyorum. Her iki durumda da, düşünce şaşırtıcı.
God is a verb. Tanrı bir fiildir.
Everything you`ve learned in school as obvious becomes less and less obvious as you begin to study the universe. For example, there are no solids in the universe. There`s not even a suggestion of a solid. There are no absolute continuums. There are no surfaces. There are no straight lines. Okulda bariz olarak öğrendiğin her şey, evreni incelemeye başladığında gittikçe daha az belirginleşir. Örneğin, evrende katı yoktur. Sağlam bir öneri bile yok. Mutlak süreklilik yok. Yüzey yok. Düz çizgiler yok.
Humanity is acquiring all the right technology for all the wrong reasons. İnsanlık, tüm yanlış sebeplerden dolayı doğru teknolojiyi edinmektir.
Either war is obsolete or men are. Savaş ya eskidir ya da erkeklerdir.
by Richard Buckminster Fuller (Türkçe çeviriler bilgisayar tarafından yapılmıştır.)
İngilizce Özlü Sözler
Tanınmış kişiliklerden İngilize sözler ve Türkçe karşılıkları.